Haber
2015-03-10 09:05:35
KADINLAR KOMİSYONUMUZDAN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KAHVALTISI

KADINLAR KOMİSYONUMUZDAN 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KAHVALTISI

 

Kadınlar Komisyonumuz, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Bağbaşı Öğretmenevinde  Genel Başkan Yardımcısı Şükrü KOLUKISA’nın katılımıyla bayan üyelerine kahvaltı verdi. Etkinliğe şube Başkanımız  Kazım TEFÇİ, 2 Nolu Üniversite Şube Başkanı Prof. Dr. Alaattin ŞEN, Büro Memur-Sen Başkanı Kenan KARTAV, Kadınlar Komisyonu üyeleri ve 150 bayan üye katıldı.

 

 

 

Açış konuşmasını Kadınlar Komisyonu Başkanı Fatma Ruveyda ÖZDEMİR yaptıktan sonra, Genel Başkan Yardımcısı Şükrü KOLUKISA bir konuşma yaptı.

 

 

 

Genel Başkan Yardımcısı Şükrü KOLUKISA konuşmasında; Eğitim-Bir-Sen olarak bu yıl kadınlar günü sloganımızı şu şekilde belirledik,’Gelecek İçin Önce Kadın Örgütlü Mücadele için Öncü kadın’’dedik. Geleceğimiz için kadına ihtiyacımız var. Uğranılan bu zulümlerin altından kalkmak, bu mağduriyetleri gidermek için de öncü kadınlarımıza ihtiyacımız var. İşte Eğitim-Bir-Sen Kadınlar Komisyonu bu öncü kadınları temsil ettiği için, bizim için çok önemli ve değerlidir.

 

 

 

Kadın erkek ilişkilerinin doğru teşhis edilmesi, toplumda yetişen bireylerin ruhen ve ahlaken sağlıklı olabilmesi kendi içinde mutlu ve mesut kadınların, aile içerisinde ve sosyal hayatta ircaa ettiği doğru rolle alakalıdır. Sömürülen ve mutsuz olan bir kadının, sağlıklı bireyle yetiştirmesini, geleceğe damga vurmasını ve toplumu şekillendirmesini hiç kimse beklememelidir. O yüzden kadının aile içerisindeki birleştiriciliği, bireyler arasındaki dengeleyiciliği, çocukları için sıcak bir kucak olması, eşi için uyumlu bir gelecek hazırlaması için kadınların kendi içinde de, kendi eşiyle vakit geçirdiği evinde de huzurlu ve mutlu olması hem örgütler olarak, hem siyasi aktörler olarak, hem de yöneticiler olarak tesis etmek gibi bir borcumuz vardır.

 

 

 

 1857 Yılında bir tekstil fabrikasında işçi olarak çalışan kadınların sömürüldükleri için, çok zor şartlarda çalıştıkları için, eşlerine ve çocuklarına zaman ayıramadıkları için başkaldırmış olmaları ve o günün işverenleri tarafından fabrikanın kapıları kapatılarak 129 kadın işçinin o gün orada can vermesinin, bu olayı 1910 yılında Alman Sosyalist tarafından gündeme getirilmesi ve Birleşmiş Milletler tarafından 8 Mart kadınlar günü olarak kutlanması o acının hala geçmemesinin sebebi o günkü problemlerin hala aşılamamasının göstergesidir.  O 1857 yılında yaşanan problemler, sıkıntılar ve ödenen bedeller bizim problemimizi çözmek için ödenen bedel olsaydı bu gün bu şekilde Dünya Kadınlar Gününü kutlama gibi bir durumumuz olmayacaktı. Bugün bir taraftan bu günü kutlamak, insanların gönlünü almak, onları mesut etmek, onları hatırladığımızı gösteren üç beş güzel cümle kurmak bir taraftan iyi gibi ama aslında iyi değildir. Keşke bu problemler olmayıp bu günü kutlama gibi bir durum olmasaydı. Kadınlarımız tacize uğramasaydı, emeği sömürülmeseydi, ailesindeki ata erkil erkekler tarafından ezilmeseydi, toplumdan dışlanmasaydı, bizde bunları bu gün üç beş cümleyle kutlama adı altında yaraları yeniden deşmek zorunda kalmasaydık daha iyi olurdu.   

 

 

 

Sendikamızın kadınlarla alakalı birçok çalışması vardır. En son 2015 yılında 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe özel Eğitim-Bir-Sen kuruluşu olan EBSAN tarafından çalışan kadınlara özelliklede öğretmenlik mesleğini icra eden kadınlarımızın uğradığı Mobbing algısı üzerine bir araştırma gerçekleştirildi.12 ilde yapılan araştırmada öğretmenlik mesleğini icra eden 2 öğretmenden birisi Mobbing e uğramıştır. Bunun sonucu olarak da kadınların hiçbir şey yapmadıkları, sakladıkları ya da görmezden geldikleri sonucuna varılmıştır. Bu yıldırma karşısında da hukuki olarak ne gibi haklarının olduğunu bilmedikleri ortaya çıkmıştır. Bu bize şunu gösteriyor. Gelişmemiş bir toplumda kadın olmanın ne kadar zor olduğunu bir kez daha göstermiştir. Buradan yetkililere seslenmek istiyorum: Kadınların çalışma ortamlarının onların ailelerine karşı vazifelerini yerine getireceği daha esnek çalışma zamanlı oluşturulmasına zemin oluşturulmalıdır.

 

 

Siz Eğitimcilerle alakalı gündeme dair konulara da değinmek istiyorum. Nöbetle alakalı ilk defa Milli Eğitim Bakanlığında nöbet tutanlar için ücret talebini 2013 yılında biz dile getirdik. Son iki yıldır genel yetkili sendika biziz bizden önce dokuz yıl yetkili olan malum sendikalar bunu hiçbir zaman masaya getirmemişlerdir. Bu yolu açan biziz ve sonunda da kazanımı alacak olan sendikada biziz. Malum sendikalar bu kazanımı alacağımızı bildikleri için başlangıçta rolü alan değil sonuca yaklaşıldığında rolü çalan sendika olmayı kendilerine hak olarak görmüşlerdir. Başta rolü alan kimse sonucu alanda o olacaktır.

 

Diğer sendikalar nöbet tutmayarak eylem kararı almışlar ve bizim eylem kararı almamamızı alanda üyelerimize bir kayıp olarak göstermek istemektedirler. Bizler Angaryaya hayır basın açıklamaları yaparak ve imza kampanyalarımızla mücadelemize devam ediyoruz. Çocuklarımızın sağlığını tehlikeye atacak bir uygulamaya girmiyoruz.

 

Ayrıca sınav ücretlerinde Açık Öğretim ve ÖSS de ödenen ücretlerle Milli Eğitim Bakanlığında yapılan ücretlerin aynı olması için, 3600 ek göstergeyi almak için ve öğretmenlik mesleğinin itibarının arttırılması için mücadelemiz devam edecek.

 

Gelecek İçin Önce Kadın Örgütlü Mücadele için Öncü kadın diyerek, hepinizin 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum, diyerek konuşmasını tamamladı.

 

Etkinlikte Şube Başkanımız  Kazım TEFÇİ, 2 Nolu Üniversite Şube Başkanı Prof. Dr. Alaattin ŞEN, Büro Memur-Sen Başkanı Kenan KARTAV selamlama konuşması yaptılar. 

 

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen