Haber
2014-06-08 10:05:16
EĞİTİM-BİR-SEN?DEN YEDİ BİN BEŞ YÜZ KİŞİLİK PİKNİK ŞÖLENİ

EĞİTİM-BİR-SEN’DEN YEDİ BİN BEŞ YÜZ KİŞİLİK PİKNİK

Denizli Eğitim-Bir-Sen Şubesi Çamlık Mesire Alanında Memur-Sen Konfederasyonu ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Oğuz, Merkezefendi İlçe Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, Pamukkale İlçe Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin’in de iştirak ettiği piknik şölenine yaklaşık 7.500 kişinin katıldı.

Piknik Şölenine katılmak için Denizli gelen Eğitim-BirSen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu üyelere ve misafirlere yönelik yaptığı konuşmada güncel konuları değerlendirdi.

 

 

 

Memur-Sen, 11 Hizmet Kolunun 11'inde de yetkiyi alarak tarihi bir rekora imza attı.  Memur-Sen’in üye sayısı diğer iki konfederasyonunun üye sayısının toplamından fazla... Eğitim-Bir-Sen, 280 bin üyeyle rakipleriyle arasındaki farkı her geçen gün açıyor daha da açacak.

Zirvede rakipsiziz çünkü; sorunlu değil sorumlu sendikacılık yapıyoruz. Sorun değil, çözüm üretiyoruz. Etnik değil, kardeşlik sendikacılığı yapıyoruz.  Ve cüzdan değil vicdan sendikacılığı yapıyoruz. Toplu sözleşmede elde ettiğimiz başarılar da rakipsizliğimizi tescilliyor.

 

 

 

 

ÇÖZÜM SÜRECİ

Etnik kimliklerin birini diğerinden daha değerli ya da değersiz gören ırkçı ideolojileri, birliğimize, dirliğimize yönelik bir tehdit olarak değerlendiriyoruz. Kardeşlik ikliminin bu toprakların mütemmim cüzü olduğu inancıyla, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesine de “Çözüm Süreci”ne de destek olduk, destek oluyoruz. Akil İnsanlar Heyeti’nde yer almayı millet tarafından verilmiş bir görevin ifası olarak gördük. Türkiye’yi tabiri caizse karış karış gezdik. Çözüm iradesini destekleyecek girişimlerin ya öncüsü ya da paydaşı olduk.

 

 

 

KAÇIRILAN ÇOCUKLAR, ANALAR, KAFASINI KUMA GÖMEN DEVEKUŞLARI

Çözüm süreci, çözüme doğru yol aldıkça, sabotaj kartlarını devreye sokma çabaları arttı. Sorunun çözülmesini, varlık nedenlerinin yok olması görenler var. Sorunun çözüme kavuşmasını, Yeniden Büyük Türkiye, Yeni Türkiye, Büyük Türkiye riskinin, Güçlü Türkiye tehdidinin hayat bulması olarak yorumlayanlar var. Çözüm sürecinde, başarıyla geçilen her aşamadan sonra, "nasıl bozacağız bu gidişi, nasıl durduracağız kardeşliği kavileştirecek bu büyük yürüyüşü” diyerek dövünenler var.

Diyarbakır semalarıyla buluşturan anaların ağlamalarına gözlerini ve kulaklarını kapatıyorlar. Çünkü, çözüm sürecinde yeni bir aşamaya gelindi, geçildi. Daha somut, daha net ve daha katılımcı kararların hayat bulacağı bir iklim oluşturuldu. Dağdan, silahtan, terörden özgürlük çıkmayacağını anlayan, çocuklar, gençler, analar sorumluluk aldı.   

Çözüm sürecine karşı olanları, çözüm noktasında kenarda duranları, çözüme katkı sunma heyecanı taşımayanları millet tanıyor ve biliyor. Önemsemiyor. Çünkü, çözümü millet istiyor. Millet, tek yolun çözümden geçtiğine inanıyor.

 

 

TÜSİAD

Gezi olaylarında gençlerin yanında oldukları görüntüsüyle gerçekte illegal yapıların finansörlüğünü yapanların kimler olduğunu bu millet çok iyi biliyor. Onlar, kendilerini ele vermeye başladılar. Gezi olayları sonrasında, 17 Aralık sonrasında Türkiye’nin özgürlük konusunda sıkıntı yaşayan ülke konumuna sürüklendiği ve böyle bir ülkeye dış yatırımcı gelmeyeceği vaveylası koparanların, emeklerini ve ekmeklerini koruma telaşındaki işçilerin eylem yapmasını engellemek için fabrikasının önüne hayvan gübresi dökecek kadar özgürlük karşıtı olduğunu öğrendik.

Gezi olaylarından sermaye kanadı olarak istifade etmeye çalışanların, gerçek yüzünü ortaya çıkaran tezek vakası nedeniyle istifası hayırlı olmuştur. Tezek kokusuyla işçileri fabrikadan uzak tutmaya çabalayan zihniyetin kokusuna, millet itibar etmemektir. İstifası hayırlı olur inşallah. Bu tezeğin kokusu TÜSİAD’a yapışmıştır, bir daha kalkmaz. Milletin değerleriyle kavga etmeyin, sözde yeşil sever, emek sever olmayın, bunu icraatlarınızla da gösterin. Bunu bir ders olarak görün.

 

 

Piknik Şöleninde açış konuşması yapan Eğitim-Bir-Sen Denizli Şube Başkanı Şükrü Kolukısa şunları söyledi:

Hayat tasarruf edilemez ya bir dava uğruna sarf edilir ya da hevalar uğruna israf edilir. Bu ilkeye baş bağlayarak buraya gelen hepimiz; aynı devasa gövdenin üzerinde birbirine kenetlenmiş eller, çağın insan ve devlet kurtaran şarkısını terennüm eden aynı orkestranın renkli tınıları, yeryüzünün aksiyoner, ete ve kemiğe bürünmüş ayetleriyiz.

Daha lise öğrencisi iken “hocasına karşı hakkını aradığı için sürgün edilen” belki bu yüzden ilk şiir kitabına “Hicret” adını veren, sonra “Tenha Sözler” söylerken zihninde hep Medeniyet ve Toplum gibi kadim meseleleri tartışan, toplumu düşünmekten örselenmiş bir yürek, ülkesi için kafa patlatmak uğruna yaralı bir bilinçle ülkeyi kurtaracak çağın eylemini başlatarak Eğitim-Bir-Sen’i kuran, Yedi Güzel adamdan biri olan Mehmet Akif İnan ırmağının birer çağıltılarıyız.

Bazı Ruhlar kendi bedenine sığmaz işte bu yüzden milletinin sinesinde yaşar. Çünkü “büyük düşler kuranlar, düşlerini gerçekleştirmekle kalmaz fersah fersah, aşarlar”. Hak ve özgürlükler geliştikçe, demokrasinin teneffüs alanlar artacak, çağ aydınlanacak, çağ aydınlandıkça Akiflerin kıymeti çok daha iyi anlaşılacaktır.

“Çalışanların ekonomik, sosyal, mesleki hak ve menfaatlerinin geliştirilmesine, Türkiye’nin demokratikleşmesine, sivilleşmesine ve özgürleşmesine katkı sunmak amacıyla” diye başlayan kuruluş manifestomuzun ruhumuza giydirdiği mücadele elbisesiyle her birimiz bir nefer olarak baş koyduk bu yola.

 

 

“Genel Başkanımızın önderliğinde ne zaman dipten gelen dalgalarla ülkemizin görünen kısımları dizayn edilmeye kalkışıldıysa bizde kavi bir set olarak durduk karşısında. Ortak akıl mitingimiz; demokrasiye sahip çıkmaktı, referandumdaki özverimiz; özgürleşmeye ivme kazandırmaktı, pür dikkat darbe karşıtlığımız; sivil inisiyatifi tek toplumsal meşruiyet kabul etmekti, andımızın ve milli güvenlik dersinin kaldırılmasına öncülüğümüz; militarizmin sembolik tortularından arınışımızdı, dört dörtlük eğitim sistemine desteğimiz;  alternatifli ve esnek bir modele geçişe kapı aralamaktı, kamusal alan yalanıyla palazlanan ahlaksız ve hukuksuz uygulamaya; başörtüsü yasağına karşı topladığımız 12 milyon 300 bin imza tarihin en acılı ayıbını yer ile yeksan etmekti, Seçmeli Kuran-Kerim ve Hz. Peygamberin Hayatı dersi; milleti kendi mayasıyla yeniden mayalama çabasıydı, gezi olaylarının birçok şeye teşne olduğu ortamda kavi duruşumuz; istikbale tünel açmaktı, 17 Aralık darbe girişiminde yükselen çığlığımız halkın oyuyla seçilmiş iradenin tek meşru yönetim erki olduğunu haykırmaktı, iyiliğin iş gören elleri olarak tüm dünya mazlumlarına sınırları aşan yardımlarımız ümmeti sımsıcak kucaklama kaygımızdı,

Tüm bu saikler, “özgür millet, bağımsız devlet” idealiyle bu örgütlenmenin içinde olmak, bizce; çağın en soylu eylemine imza atmaktır”

 

 

Sendikacılığı çalışanların özlük haklarını geliştirmek, mesleki gelişimlerine katkı sunmak gibi maddiyata dönük faaliyetlerin yanında kültürel bir miras haline getirmek, toplumun direncini artırmak, haksızlığa karşı vereceği refleksleri zinde tutmak, akademik bir boyut kazandırmak için çok mücadele veriyoruz. Aksiyoner kimliğe sahip yönetim kurullarımızla, cefakâr üyelerimizle bu emeği; yeri geldiğinde terimizle, haksızlığa karşı öfkemizle, mazlum için döktüğümüz gözyaşımızla ete ve kemiğe büründürüyor, milleti kurgulayanların yerine milleti kucaklayanları tercih ediyor, kağşak, vesayetçi militarist-bürokratik-elitist yapıyı reddediyor,  yerine emeğimizle ve duamızla “milletini devleti için hizaya sokan değil, devletini milleti için hizmete koşan” bir anlayış inşa ediyoruz. 

Dış mihrakların iç odaklarla kol kola girip ülkenin geleceğine ipotek koyacak her türlü vesayet girişimine karşı Eğitim-bir-Sen’in sivil bir sigorta olduğunu biliyor, Eğitim-Bir-Sen üyelerinin taşradaki kenetlenmesinin merkezdeki müdahale gücümüze tekabül ettiğini hatırlatıyor, ülkenin yaşadığı tüm sıkıntıların birlikten beslenen bir dirlik iklimiyle çözüleceğine inanıyoruz.

 

 

Yeryüzündeki tüm görevlerin ilahi bir ödev olduğu bilinciyle, her görevi emanet kabul eden inanç değerlerimize uygun ahlakla, emanetin tek kriterinin de ehliyet olduğu gerçeğiyle, Rabbim hepimize yüz akı, gönül aydınlığı hizmetler nasip etsin, dünya kaygıları cüce ahiret kaygıları yüce olan tamahkâr değil halaskar insanlardan kılarak en değerli makam olan kulluk makamında kabul etsin.

Piknikte eğitimcilere yönelik İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Oğuz selamlama konuşması yaptılar. Ayrıca 28 Şubat sürecinde sırf inancından dolayı mesleğinden atılan veya ayrılmak zorunda kalan ve Memur-Sen’in mücadelesi sonucu mesleğe geri dönerek ilimize atanan on bir öğretmen adına Genel Başkan Ahmet Gündoğdu’ya şükran buketi takdim ettiler.

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen