Öncü Olmak, Önde Olmak; Engel Olmamak
Toplumsal yaşam içinde tüm fertlerin aynı sosyal ve kültürel haklara sahip olması gerekir. Ancak birçok kesim farkında olmadan ya da değişik nedenlerden dolayı bazı engellemelere maruz kalabilmektedir. Yıllarca toplumun ayrılmaz parçası olan engelliler ve sorunları göz ardı edilen bir gerçeklik olarak göz önündedir. Oysaki bu toplum engelliler için yapılan her şeyin aslında kendileri içinde yapıldığının farkına vardırılmalıydı. Engelliler evlerden dışarıya çıkarılmadı. Utanılan ve ayıplanan bir kesim olarak toplumdan soyutlanarak sağlam insanlar için her şey düzenlendi. Hayatı yaşam için oluşturulan tüm fiziki ve sosyal şartlar hep normal ve sağlıklı bireyler için yapıldı. Bir engelli dışarı çıktığında o kadar çok engel vardı ki bir daha dışarıya çıkma cesaretini bulamadı kendinde. Yıldı savaşamadı modern dünyanın insanlarının oluşturduğu engellerle. Birde zihinlerdeki engelleri yıkmak en zoruydu.
Son on yıllık dönemde engelliler hakkında çıkartılan yasalar ve yönetmelikler yıllarca unutulan engellilere bir başka gözle bakma zorunluluğu getirdi. Toplumun bir parçası olan engellilik aslında sıradan bir yaşamda tüm fertlerin başına gelebilecek ve ilerleyen yaşlarda ihtiyarlıkta engelli olmanın bir parçasıydı. Çünkü gençken ve orta yaşlarda yapılan aktiviteler ihtiyarlıkta yapılması çok zordu. Çıkılamayan merdivenler, dizayn edilmemiş cadde ve sokaklar hep engel teşkil etmektedir. Bir engellinin tarihi mekânlara, camilere, resmi devlet kurumlarına, turistik yerlere gezme hakkı elinden alınmıştır.
Engelliler için karar veren bireylerin bir gün gözünü kapatarak yaşaması, bir gün tekerlekli sandalye ile şehri turlaması, bir gün kulağını tıkayarak caddelerde dolaşmasını isterim. O zaman anlarsınız engelliliğin ne demek olduğunu. Türkiye nüfusunun %1,4 engelli olduğu göz önünde bulundurulursa yapılacak çok işler var demektir. Çünkü bu sessiz çoğunluğu yok saymak büyük bir hata olacaktır.
Bunun içindir ki; eğitim-öğretim işi yapanların toplumun önünde öncü olma zorunluluğu vardır. Eğitimle toplumdaki engellilere bakış açısı değiştirilebilir. Gerek toplumun bakış açısını değiştirmek açısından gerekse engellilerin sorunlarını kendi pencerelerinden topluma gösterebilmek amacıyla Eğitim-Bir Sen olarak engelli komisyonu kurup engellilerimizin sorunlarını ışık tutmak, yetkililere seslerini duyurmak için çalışacağız. Biz bu komisyon çalışmalarıyla engellilerin görmeyen gözü, duymayan kulağı, tutmayan ayağı-kolu olup onların sorunlarını çözmek için mücadelemizi vereceğiz. Tüm çabamız öncü olmak, sorunlarla baş ederken önde olmak, yapılacak olan çalışmalara engel değil katkılar sağlamak içindir.
